Şempanzelerin doğal hayatlarında yardımsever davranışlar gösterdiklerini biliyoruz. Birbirleriyle yiyecek paylaştıkları, dertli arkadaşlarını teselli ettikleri, hatta korumasız yavruları evlat edindikleri daha önce defalarca gözlenmiş. Yardımsever davranışı laboratuvar ortamında, kontrollü deney şartlarında gösterme çabaları ise genellikle başarısızlığa uğramış.
Bu tür çalışmalarda sık kullanılan testlerden biri Yardımsever Tercih Testi (YTT). Bu testte şempanze ya “yardımsever” bir tercihte bulunarak hem kendisini hem de deneydeki arkadaşını ödüllendiriyor (1/1), ya da “bencil” bir tercihte bulunarak sadece kendisini ödüllendiriyor (1/0). Bu testi kullanan araştırmalar şempanzelerin, kendilerine kaybettireceği bir şey olmamasına rağmen, tutarlı bir şekilde yardımsever tercihte bulunmadığını göstermiş. Buna benzer bulgulardan hareketle bazı araştırmacılar şempanzelerin akrabaları olmayan grup üyelerinin durumuna karşı kayıtsız oldukları sonucuna varmışlar.
PNAS dergisinde bu ay yayınlanan bir makalede Emory Üniversitesi Yerkes Primat Araştırmaları Merkezi’nden Frans de Waal önderliğinde bir grup araştırmacı bu sonuca itiraz ediyorlar. Araştırmacıların iddiasına göre daha önce şempanzeler üstünde kullanılan YTT hem hayvanların kavramakta zorlanacağı kadar karmaşıktı, hem de hayvanların birbirlerini görmelerine ve haberleşmelerine imkan vermiyordu. Araştırmacılar kendi deneylerinde şöyle bir düzenek kullanmışlar:
Burada sağ kafesteki “aktör”ün önünde iki ayrı renkte 30 marka içeren bir kutu var. Yanındaki kafeste de onu görebilen bir “ortak” var. Aktör önce kutudan bir marka seçip deneyciye veriyor. Deneyci markayı (5 cm uzunluğunda PVC borusu) iki hayvanın da görebileceği şekilde masanın üzerine koyuyor. Daha sonra markanın rengine bağlı olarak deneyci ya tek bir yiyecek parçasını (1 cm kalınlığında muz dilimi) aktöre veriyor, ya da iki yiyecek parçasından birini aktöre birini ortağa veriyor. Aktör daha önce verilen eğitim sayesinde hangi rengin sadece kendisine yiyecek verilmesini sağlayacağını, hangi rengin hem kendisine hem ortağına yiyecek verilmesini sağlayacağını biliyor.
Deneyde toplam 7 dişi şempanze aktör olarak kullanılmış. Her aktör 3 ayrı ortakla test edilmiş. Aynı hayvanlar bazan aktör, bazan ortak olmuşlar. Aynı aktör-ortak çifti hiçbir zaman birden fazla kere test edilmemiş.
Bulgular aktörlerin yardımsever tercihi şans düzeyi olan yüzde 50’den anlamlı derecede yüksek oranda seçtiğini göstermiş. Bu oran aktörler arasında yüzde 53’ten yüzde 67’ye kadar değişmiş. Ortada bir ortak olmayan kontrol durumunda ise aktörlerin renk tercihi yüzde 50’den farklı olmamış.
Araştırmacılar ortağın davranışının aktörün tercihini nasıl etkilediğine de bakmışlar. Ortağın davranışları i) nötr, ii) dikkat çekmeye yönelik, ve iii) baskı yaratmaya yönelik olarak üçe ayrılmış. Dikkat çekmeye yönelik davranışlar kendini kaşıma, ses çıkarma gibi doğrudan aktöre yönelik olmayan davranışlar. Baskı yaratmaya yönelik davranışlar ise avucunu uzatma ve karşı tarafa kağıt uzatma gibi doğrudan aktöre yönelik davranışlar. Aktörler yardımsever tercihi en fazla dikkat çekmeye yönelik davranışlardan sonra göstermişler. Baskı yaratmaya yönelik davranışlardan sonra ise ilginç bir şekilde yardımsever tercih en düşük düzeyde kalmış. Hatta şans düzeyinin üstüne çıkmamış.
Son olarak araştırmacılar aktörle ortağın deney dışındaki ilişkisinin deney sırasındaki davranışı etkileyip etkilemediğine bakmışlar. Aktörle ortak arasında akrabalık ilişki olması, ast-üst ilişkisi olması, veya yakın arkadaşlık ilişkisi olması aktörün tercihlerini önemli ölçüde etkilememiş.
Araştırmacılar bu bulgulardan hareketle şempanzelerin doğal hayattaki davranışlarıyla laboratuvar testlerindeki davranışları arasındaki uyumsuzluğu giderdiklerini söylüyorlar. Yani şempanzeler akrabaları olmayan diğer şempanzelerin durumuna kayıtsız değiller. Böylelikle yardımseverlik bakımından insanların diğer primatlardan çok farklı olduğunu iddia eden diğer araştırmacılara da karşı çıkmış oluyorlar. de Waal ekibine göre insanlarda geniş çaplı işbirliğinin ortaya çıkmasını sağlayan yardımseverlik eğiliminin kökenleri diğer primatlarda da var.
Gene de araştırmanın tam anlamıyla ikna edici olmamasına yol açan bazı hususlar var. Birincisi, deneyde ortaya çıkan yardımseverliğin derecesi. Şans düzeyinden anlamlı derecede yüksek olsa da en yardımsever şempanzenin bile ancak yüzde 67 oranında yardımsever tercihte bulunması “gene de insan gibi değiller” kuşkusunu uyandırıyor. İkincisi, deneyde sadece dişi aktörler test edilmiş. Şempanze topluluklarında erkeklerin ve dişilerin davranışları bariz farklılıklar gösterdiği için erkekler de test edilmeden “şempanzeler akraba olmayanlara da yardımseverlik gösteriyorlar” demek mümkün değil. Üçüncüsü, işbirliğini mümkün kılan eğilimler bakımından insanların diğer hayvanlardan farklı olduğunu iddia edenler genellikle insanlardaki özgeci davranış eğilimlerine dikkat çekiyorlar. Özgecilik dediğimizde insanın bir şey kaybederek veya kendini bir şeyden mahrum bırakarak başkasına yardım etmesini kastediyoruz. Bu deneydeki şempanzelerin davranışı yardımsever olmakla beraber özgeci değil çünkü davranışın kendilerine bir zararı yok: Başkalarının yemesi için kendi yemeklerinden vazgeçmiyorlar. Bu bakımdan insanlarla şempanzeler hala farklı görünüyor. Nitekim daha birkaç gün önce Max Planck Enstitüsü’nden bir grubun eşitlikçi paylaşım eğilimi bakımından çocukların ve şempanzelerin farklı olduğunu gösteren bir araştırması Nature dergisinde yayınlandı. Dolayısıyla şempanzelerin sosyal davranışlar bakımından bize ne kadar benzediği, ne kadar farklı olduğuyla ilgili tartışmalar en azından bir süre daha devam edecek gibi görünüyor.
Kaynak:
0 yorum:
Yorum Gönder