etkinlikler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
etkinlikler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18.05.2010

Alman Lisesi ve İzmir Evrim Kursu İzlenimleri




Bu yazıyı kendim (Hasan Bahçekapılı) adına yazıyorum zira izlenimler sadece benim izlenimlerim.

İki hafta önce evrimle ilgili iki sunum yaptım. İlki 4 Mayıs’ta İstanbul Alman Lisesi’nde resmi adı “Moleküler Biyoloji, Genetik, Bilim Felsefesi” olan seminerler dizisi dahilindeydi. Resmi adı buydu diyorum zira seminerler dizisinin asıl konusu evrim teorisiydi. Etkinliğin adında “evrim teorisi” gibi sakıncalı bir konu geçtiğinde Milli Eğitim Bakanlığı’ndan izin almak mümkün olmadığı için lise böyle bir adı uygun bulmuş. Gene öğrendiğime göre Celal Şengör de Milli Eğitim’in sakıncalı konuşmacılar listesindeymiş.

Milli Eğitim’in evrim ve bilim karşısındaki tavrına ve bunun sonucunda birçok ilköğretim kurumu ve lisedeki bilimsel anlayış düzeyine kızıp üzülebiliriz. Fakat ben bu duruma rağmen en azından bazı liselerin dışarıdan akademisyenleri davet ederek öğrencilerine çeşitli bilim dallarındaki son gelişmeleri öğrenme fırsatı sağlamasını yeterince sevindirici buldum. Daha da sevindirici olanı böyle bir etkinliği düzenleme fikrinin ve girişiminin öğrencilerden gelmesiydi. Daha önce Bilim ve Ütopya’nın etkinliklerinde yaptığım “Bilim Felsefesi Açısından Akıllı Tasarım Düşüncesi” başlıklı konuşmayı Alman Lisesi’nde de yapmam için benle ilk temasa geçen ve daha sonra konuşmaların organizasyonunu yapan Can Sönmezer adlı öğrenciydi. Bunu üniversitede bölümdeki arkadaşlarıma anlattığımda onlar da şaşkınlık ve takdirlerini ifade ettiler. Konuşmadan birkaç gün önce lisenin felsefe öğretmeni Serap Parmaksızoğlu tarafından da resmen davet edildim.

Konuşma benim açımdan gayet tatmin edici geçti. Öğrenciler lise düzeyi için biraz ağır sayılabilecek bir saatten uzun bir konuşmayı pür dikkat dinlediler ve arkasından da gayet akıllıca sorular sordular. Bilimsel ve felsefi konulara böyle bir ilgi ve öğrenme isteğini ben üniversite öğrencilerinde bile seyrek görüyorum. Dolayısıyla karşımda uyuklayan öğrenci görmeyi artık kanıksamaya başlamış biri olarak beni Türkiye’nin bilimsel geleceği konusunda yeniden umutlandıran bir tecrübeydi Alman Lisesi etkinliği. Öncelikle beni davet eden Can Sönmezer’e, ayrıca konuşmadan önce ve sonra konukseverlik gösteren Türk Müdür Başyardımcısı Güneş Yetiş’e ve Serap Parmaksızoğlu’ya tekrar teşekkürlerimi sunuyorum.

Haftanın ikinci etkinliği Bilim ve Ütopya’nın üçüncüsünü İzmir’de düzenlediği Evrim Kursu’ydu. Kurs bağlamında 8 Mayıs günü “Evrimsel Psikolojiye Giriş: Temel Kavramlar, Bulgular, Tartışmalar” başlıklı konuşmayı yaptım. Aslında öncelikle kursun kendisinden birkaç gün önce kurs etrafında dönen tartışmadan kısaca bahsetmek gerekiyor. Vakit Gazetesi’nin İnternet organı habervaktim.com sayfası 3 Mayıs’ta “İzmir ‘Evrim’ kıskacında!” başlığıyla Evrim Kursu’yla ilgili ilginç bir haber yazısı yayınladı:


“Üniversite eğitimi kimlere emanet” ibaresi altında kendi adımı görmeyi doğrusu oldukça eğlenceli buldum. Fakat bazı arkadaşlarım ve öğrencilerim bunun hedef gösterme olarak görülebileceğini düşünüp endişelendiler. Bilim ve Ütopya da gülüp geçilemeyecek bir haber olduğunu düşünmüş ki 5 Mayıs’ta cevap niteliğinde bir açıklama yaptı:


Ben olay herhalde daha uzamaz diye düşünüyordum ama habervaktim.com hemen arkasından bir yazı daha yayınladı. Hem de “Evrimciler hedef gösterdi!” başlığıyla:


Bilim ve Ütopya’nın açıklamasını “pişkinlik”, “alçaklık”, “skandal” nitelendirmeleriyle yorumlayan bu haber bir Freud’cunun aklına hemen “projection” denen savunma mekanizmasını getirirdi herhalde. “Bu adamlar ciddi mi yoksa okuyucularını aptal mı zannediyorlar” sorusu biraz kafamı meşgul ettiyse de daha sonra sosyal veya klinik psikolog olmadığımı, dolayısıyla olaya tatmin edici bir açıklama getirmemin gerekmediğini hatırlayarak rahatladım ve kendi işlerime döndüm.

Kursun kendisine beklendiği kadar katılım olmadı. Bilim ve Ütopya yetkililerinden öğrendiğime göre bunun ana sebebi o gün İzmir’de evrimle ilgili bir etkinlik daha olmasıymış. Fakat gene de karşımda ilgili ve sorgulayıcı bir dinleyici topluluğu buldum. Psikolojik konulara yeni gelişmekte olan bir yaklaşım olarak tanıttığım evrimsel psikoloji bazılarınca çok ilginç bulunurken bazılarınca fazlasıyla spekülatif bulundu. Sonradan düşününce fark ettim ki aslında ikisi de çok yanlış değerlendirmeler değil. Bilimsel gelişimin bazı aşamalarında spekülasyona da ihtiyaç olduğunu aklımızda bulundurursak spekülasyonla sağlam bilgiyi nasıl ayırt edeceğimizi bildiğimiz sürece evrimsel psikoloji takip edilmeye değer bir akım. Kurs sırasında ve sonrasında konukseverlik gösteren Bilim ve Ütopya ekibine ve gönüllülerine tekrar teşekkür ediyorum.

Bilim dergilerini ve bilim bloglarını takip edenlerin farkında olduğu gibi evrim teorisi bilim dünyasının en aktif ve en hızlı gelişen alanlarından biri. Üniversite dışında yapılan akademik konuşmalar birincil kaynakları takip edebilecek bilgi birikimine sahip olmayanların bu gelişmeleri öğrenmesi için iyi bir fırsat olduğu gibi aslında konuşmayı yapanın kendisi için de bir öğrenme fırsatı. Zira bir konuyu uzman olmayan kişilere anlatmak uzmanlara anlatmaktan çok daha fazla maharet istiyor. En azından kendi adıma konuşma (ve blog yazısı) hazırlarken çok şey öğrendiğimi ve konuyu daha iyi anladığımı söyleyebilirim. Umarım beni dinleyenlerin çoğunluğu da salondan benzer bir öğrenmişlik hissiyle ayrılıyorlardır.



22.12.2009

2009 Yılındaki Faaliyetlerimiz

2009 Darwin yılının sonu yaklaştığına göre yılın kendi açımızdan bir değerlendirmesini yapmanın vakti geldi demektir. Yıl boyunca bu sayfaya koyduğumuz yazılar dışında gerçekleştirdiğimiz faaliyetleri ve aldığımız tepkileri kısaca gözden geçirelim.

 

Aslında grup olarak işe 2008 Eylül'ünde İstanbul Üniversitesi'nde yapılan 15. Ulusal Psikoloji Kongresi'nde sunduğumuz "İnsan Sosyaliğinin Evrimi: Dilin, Ahlakın ve Dinsel Düşüncenin Evrimsel Kökenleri" paneliyle başladık. Bu panelin amaç yazısını ve panel bağlamında sunulan tebliğlerin özetlerini sayfanın 'Evrim Panelleri" başlığı altında bulabilirsiniz. Panelin sonunda beklediğimiz kadar (olumlu veya olumsuz) tepki alamasak da genellikle panelimizin profesyonelce hazırlanmış ve akademik açıdan doyurucu olduğuna dair yorumlar aldık. Çoğunluğu doktora dereceli hatta yüksek lisans dereceli olmayan kişilerden oluşan bir  grup olduğumuz için bunu yeterince olumlu bir yorum saydık.

 

2009 yılındaki ilk faaliyetimiz Darwin'in doğum günü olan 12 Şubat'ta Darwin'i ve 2009 Darwin yılını tanıtan bir gazete yazısı yazmaktı. Bunun için Radikal2'yi seçtik. Fakat yazdığımız yazının uzunluğu gazetenin üst sınırını kat kat aştığı için Radikal haklı olarak yazıyı yayınlamadı. Acemilik dönemimize denk gelen bu yazıyı "200. yılında Darwin ve 150. yılında evrim teorisi" başlığıyla bu sayfalarda bulabilirsiniz.

 

2009 yılının Mart ayında TÜBİTAK'ın Bilim ve Teknik dergisinin Darwin sayısı krizi patlak verdikten sonra birçok üniversite Darwin ve evrim günleri benzeri etkinlikler düzenleme kararı aldı. Biz de bazı üniversitelerden bu etkinlikler bağlamında 2008'de yaptığımız paneli tekrarlama teklifleri aldık. Doğuş Üniversitesi, Yeditepe Üniversitesi ve İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde Nisan ve Mayıs aylarında panelleri yaptık. İki tarafa da uyan bir tarih bir türlü saptanamadığı için Boğaziçi Üniversitesi Bilim Kulübü tarafından davet edilmiş olmamıza rağmen paneli orada yapamadık. 

 

Doğuş Üniversitesi'ndeki panel 1 Nisan'da Fen-Edebiyat Fakültesi'nin düzenlediği Charles Darwin Haftası'nın merkezi etkinliği olarak yapıldı. Doğuş'taki panelin çok olumlu geçtiğini söyleyemeyiz. Çok kalabalık ve büyük ölçüde ilgisiz bir dinleyici topluluğu önünde olmamız ve düzenlemedeki aksaklıklar yüzünden bütün panel konuşmacılarına yeterli vaktin kalmaması performansımızı etkiledi. Panel sonunda dinleyicilerden birinin kalkıp "Fosil var mı?" diye sorması da güne damgasını vuran olaylardandı. Ayrıca Fen-Edebiyat Fakültesi dekanının üniversite dışından gelen davetli konuşmacılara gereken saygıyı ve konukseverliği göstermemesi de belirtmeden geçemeyeceğimiz bir husus. 


24 Nisan'da aynı paneli Yeditepe Üniversitesi Biyoteknoloji Topluluğu'nun düzenlediği "Evrim ve Felsefe" sempozyumu bağlamında yaptık. Burada karşımızda çok daha ilgili bir dinleyici topluluğu vardı. Panel sonrası konuşmalarda dinleyicilere yakında insan doğası ve evrim konusunda bir İnternet sayfası kuracağımızdan bahsedip özellikle genetikle ilgili konularda katkılarını beklediğimizi belirttik. Bizi Yeditepe'ye davet eden ve panel süresince konukseverlik gösteren Biyoteknoloji Topluluğu üyesi Tuğçe Bilgin'e tekrar teşekkürlerimizi sunuyoruz. 

 

16 Nisan'da grubumuzun iki üyesi Hasan Bahçekapılı ve Şule Güney Yeditepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nde "İşbirliğinin Evrimi: Ekonomik Oyunlar, Güçlü Karşılıklılık ve Grup Seçilimi" başlıklı konuşmayı yaptılar. Bu da aslında 2008 Ekim'inde İzmir Ekonomi Üniversitesi Psikoloji Günleri bağlamında yapılan konuşmanın tekrarıydı. Burada da konuşmamızın ilginç bulunduğunu ve yaptığımız literatür taramasını genişletmemizi sağlayacak yorumlar aldığımızı söyleyebiliriz. Bu konuşmanın bir parçasını makale olarak akademik bir dergiye göndermiş durumdayız. Yayınlandığında bu sayfalardan da makaleye ulaşmak mümkün olacak.

 

"İnsan Sosyalliğinin Evrimi" panelini son olarak 14 Mayıs'ta İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nde yaptık. Burada karşımızda beklediğimizden daha küçük ve daha ilgisiz bir dinleyici topluluğu bulsak da bizi davet eden ve konukseverlik gösteren Psikoloji Bölümü başkanı Diane Sunar'a teşekkür ediyoruz.

 

Yaz aylarını nisbeten atıl geçirdik. İnternet sayfamızda da, dış aktiviteler bakımından da fazla gelişme olmadı. Bazı grup üyeleri bu aylarda İnternet tartışma listeleri üzerinden evrim teorisiyle ilgili tartışmalara katıldılar. Bilim ve Teknik olayının yankıları bu sıralarda devam ediyordu. Yazın sonlarına doğru Habertürk Gazetesi'nin Editoryal sayfasının editöründen kısa bir yazı daveti geldi. Birkaç gün içinde "Evrim teorisi, bilim ve toplum" başlıklı bir yazı hazırladık. Bu yazı gazetenin 21 Ağustos sayısında çıktı. Yazının tam metnini gene bu sayfalarda bulabilirsiniz.

 

Bu yazının yayınlanmasından kısa bir süre sonra Bilim ve Ütopya dergisinden Kasım ayında çıkaracakları evrim teorisi ve akıllı tasarım sayısıyla ilgili bir yazı daveti geldi. Bunun üzerine "Bilim Felsefesi Açısından Akıllı Tasarım Düşüncesi" başlıklı yazıyı yazdık. Derginin Kasım sayısı çıkar çıkmaz yazıyı bu sayfalara da koyduk. Bu yazının bize 2009'un son iki ayında iyi malzeme sağladığını söyleyebiliriz zira İstanbul, İzmir ve Ankara'da davet edildiğimiz üç etkinlikte bu yazıdan yola çıkan konuşmalar yaptık.

 

İlk olarak 12 Kasım'da Bilim ve Ütopya Kooperatifi'nin (BİLKOOP) Attila İlhan Kültür Merkezi'nde düzenlediği İstanbul Söyleşileri'nin ilkini yapmak üzere davet edildik. Söyleşide dergide çıkan yazıyı temel alan bir konuşmanın arkasından yaklaşık yarım saatlik bir soru-cevap oturumu yapıldı. Ağırlıklı olarak üniversite öğrencilerinin katıldığı bu söyleşinin özellikle son kısmının canlı olması bizi memnun etti. Akıllı tasarımla ilgili kaynak tavsiyelerinin de sorulduğu bu kısımda tartışma kaçınılmaz olarak din-evrim karşıtlığına ve uzlaşabilir olup olmadıklarına geldi. Bizim grubun içinde bile tam bir mutabakat olmayan bu konuda söyleşi sırasında da tabii ki bir uzlaşmaya varılamadı. Fakat sanırız evrim teorisi savunucuları olarak açık görüşlü dindar insanlara da ulaşma ve onlara evrim teorisini önyargısız ve çarpıtmasız bir şekilde anlatma çabası içine girme önerimiz ilgi gördü. Bu etkinliğe bizi davet eden ve konukseverlik gösteren Kürşat Yıldız'a özellikle teşekkür ediyoruz.

   

Bir hafta sonra 20 Kasım'da İzmir Ekonomi Üniversitesi'nin düzenlediği "200. Yılında Darwin, Evrim ve Davranış Sempozyumu"nda iki ayrı konuşma yaptık: Bilim ve Ütopya'da çıkan yazıyı temel alan "Bilim Felsefesi Açısından Akıllı Tasarım Düşüncesi" başlıklı bir konuşma ve "Evrim Teorisi Eğitimi: Evrimi Anlamada ve Kabul Etmede Neredeyiz ve Nasıl Daha İleri Gidebiliriz?" başlıklı bir konuşma. İkinci konuşmayı makale haline getirir getirmez bu sayfalara koyacağız. Sempozyumun sonundaki tartışma oturumunda özellikle evrim teorisi eğitimi konusu ele alındı. Tartışmada bilim eğitiminde ilerleme kaydetmemiz için yapmamız gereken çok şey olduğu fikri genel kabul görürken insanların çoğunluğuna evrim teorisini benimsetmenin gerekli ve mümkün olup olmadığı konusu sorgulandı. Bizi bu etkinliğe davet eden ve her türlü masrafımızı karşılayan İzmir Ekonomi Üniversitesi’ne ve başta bölüm başkanı Hakan Çetinkaya olmak üzere her türlü konukseverliği gösteren Psikoloji bölümü elemanlarına bir kere daha teşekürlerimiz sunuyoruz.

 

Yılın son etkinliği gene Bilim ve Ütopya dergisinin Ankara'da düzenlediği Evrim Kursu'ydu. Bu kurs bağlamında 6 Aralık'ta üçüncü defa akıllı tasarım düşüncesi konulu konuşmayı yaptık. Bu konuşmanın arkasından gelen soru-cevap kısmı da gayet canlıydı. Tartışma gene dinsel görüşle evrim teorisinin uzlaşıp uzlaşamayacağı konusuna geldi. İnsanların bu konudaki fikirlerini belirtme konusunda ne kadar istekli olduğunu gördük. Oturumu, bir sonraki konuşmacının zamanını almamak için kesmek zorunda olduğumuzu, tartışmalara İnternet sayfamız üzerinden devam edebileceğmizi söyleyerek kapattık.


Özetle asıl işi bu olmayan insanlar olarak az şey yapmamışız diyebiliriz. Fakat aynı zamanda yapmak isteyip de yapamadığımız ve kısa dönemde yapmayı planladığımız epey iş var. Bunların başında Darwin yılının bitiminde Darwinci evrim görüşünün bilim dünyasındaki konumuyla ilgili bir değerlendirme yazısı geliyor. Sayfanın Amaç yazısında belirttiğimiz gibi evrim teorisiyle ilgili alan içi tartışmaları, en son bulguları ve ortaya çıkan yeni yönelimleri ön plana çıkaran bir tutum izlemeye çalışıyoruz. Bu amaçla, bilim dünyasındaki özellikle Darwin’in hayat ağacı kavramının ve doğal seçilim mekanizmasının yeterliliğiyle ilgili tartışmaları ve üçüncü bir sentezin gerekliliğiyle ilgili fikirleri özetleyen bir yazı planlıyoruz.


Evrim teorisinin ve alternatif görüşlerin bilimselliğinin değerlendirilmesinin modern bilim felsefesinden hareketle yapılması gerektiğine dair önerimiz akıllı tasarım konulu yazımızın gördüğü ilgiye bakılırsa genel kabul görmüş görünüyor. İnsanları modern bilim felsefesini öğrenmeye sevkettiysek bu alandaki amacımızın yerine gelmeye başladığını söyleyebiliriz. Amaç sayfasında sözü edilen bir diğer amaç olan bilim ve toplum ilişkisi alanında kamusal tartışma alanları oluşturmak konusunda ise yeterli ilerlemeyi kaydettiğimiz söylenemez. Belki de geleneksel klişede doğruluk payı var: Türk insanı sözlü tartışmalardan çok hoşlanıyor ama iş yazı yazmaya geldiğinde isteksizlik gösteriyor. Oysa tartışmada ortaya atılan fikirlerin kalıcı olması ve her seferinde aynı yerden başlanmayıp ilerleme kaydedilebilmesi için tartışmaların yazılı ortama da taşınması şart. Takipçilerimizin sayısı her geçen gün artsa da sayfamızı kamusal tartışma alanı olarak kullanma konusunda henüz yeterli derecede teşvik edici olamadığımız görüyoruz. Önümüzdeki yılla ilgili beklentilerimizden biri de konferans salonlarında gördüğümüz canlı tartışma ortamını bu sayfaya taşıyabilmek.


Mutlu bir 2010 yılı dileği ile,


İnsan Doğası ve Evrim grubu



18.05.2009

İnsan Sosyalliğinin Evrimi Paneli

Konuşmacılar: Dr. Hasan G. Bahçekapılı, Sinem Silay, Onur Iyilikçi, Dilek Çelik, Şule Güney

Panelin Amacı:

Bu panel biyoloji, psikoloji ve antropolojideki son çalışmalar ve fikirler ışığında insan sosyal hayatının üç önemli bileşeni olan dil, ahlak ve din konularına getirilen evrimsel açıklamaları tartışmaya açmayı amaçlamaktadır. Burada özel olarak kastedilen dil yetisinin, ahlaki yargılarda bulunma yetisinin, ve dinsel düşüncenin evrimsel kökenidir. Panelde bu üç yetinin evrimi “zihin teorisi” (veya “zihin okuma” modülü) denen yetinin evrimi bağlamında tartışılacak, zihin teorisinin ortaya çıkışının insan türü bir sosyal hayatı mümkün kıldığı önerilecek, sosyal hayatın getirdiği evrimsel baskıların da (işbirliği ve rekabet) dil, ahlak ve din dediğimiz olguları “adaptasyon” veya “yan-ürün” olarak ortaya çıkardığı dile getirilecektir. Panel bu konulardaki literatürdeki son gelişmeleri tanıtmanın yanında, evrimsel yaklaşımın sadece milyonlarca yıl önce olup bitmiş olaylarla ve basit düzeydeki biyolojik süreçlerle ilgili konularda değil, günlük hayatımızda içiçe olduğumuz, insanı insan yaptığını düşündüğümüz konularda da açıklama potansiyeline sahip olduğunu göstermeyi hedeflemektedir.

1. Sosyal Zihin ve Evrim: Zihin Teorisinin Evrimsel Kökenleri
Sinem Silay

Panelin ilk kısmında, zihin teorisinin (veya zihin okuma modülünün) temel öğelerinin insanlardaki ve diğer primatlardaki evrimsel gelişimi, panelin diğer sunumlarına zemin oluşturacak şekilde tartışılacaktır. Zihin teorisi, ilk olarak Premack ve Woodruff (1978) tarafından şempanzelerin birbirlerinin zihinsel durumlarını anlayabilmelerini tanımlamak için kullanılmıştır. Literatürde, zihin teorisi yetisi başka insanların zihinsel durumlarını anlayabilme yetisi veya bilişsel kapasitesi olarak tanımlanmaktadır (Leslie, 1987; Baron-Cohen, 1988). İnsanlar zihin teorisi yetisini kullanarak başka insanların duyguları, hedefleri, bilgileri, inançları, vb. hakkında çıkarsamalar yapmaktadırlar. Tartışma çerçevesinde insan sosyal zihninin diğer primatlarla paylaşılan veya paylaşılmayan unsurlarından bahsedilecek, zihin teorisinin grup içi yaşam adaptasyonundaki rolüne değinilecektir. Zihin teorisinin simülasyon, teorik-yapılandırma ya da modüler olgunlaşma yoluyla geliştiğine dair farklı araştırma yönelimleri bulunmaktadır. Primat evriminde ise zihin teorisinin ne zaman geliştiğiyle ilgili tartışmalar sürmektedir. Sürmekte olan teorik tartışmalar sinirbilim ve gelişim psikolojisinin ampirik bulguları ışığında açıklanacaktır. Tartışmayı sonlandırırken zihin teorisiyle ilgili gelecek vadeden araştırma yöntemleri ele alınacaktır.

2. İnsan Dilinin Evrimsel Tarihi
Onur İyilikçi

Panelin bu kısmında, insan evriminin en ilginç fenomenlerinden biri olan dilin evrimi son yıllardaki teorik ve ampirik çalışmaların ışığında tartışılacaktır. Evrimsel tarihe dikkatli bir bakış, evrim geçiren her olgunun aslında tek başına değil, aynı evrimsel dönemlerde seçilen diğer olgularla ilişki içinde ortaya çıktığını gösterir. Bu bağlamda dilin evrimi panelin diğer konu başlıkları olan zihin okuma modülü, ahlak ve dinin evrimi ile ilişki içinde değerlendirilecektir. Öncelikle dilin bilişsel nişimize bir adaptasyon olduğunu savunan Pinker’ın görüşlerine genetik ve antropolojik bulgulara dayanılarak yer verilecektir. Bu görüş zihin okuma modülüne oyun teorisi yaklaşımı ile bağlanacaktır. Yine bu alt başlık altında Arbib’e göre dilin ortaya çıkışında ayna nöronlarının etkisinin zihin okuma modülüyle ilişkisi değerlendirilecektir. Öte yandan Hurford’un dilin kökenine öğrenme odaklı dilsel adaptasyonlar açısından yaklaşımı ahlakın evrimi ile ilişki içinde incelenecek ve Hauser’in “Evrensel Ahlaki Gramer” hipotezi ile karşılaştırılacaktır. Bahsi geçen bütün temalar Dunbar’ın grup dinamiklerini temel alan dilin evrimi görüşüyle ilişkilendirilecek ve işbirliği kavramına klasik Darwinci yaklaşım ile bağlanacaktır.

3. Ahlak ve Evrim: Zaruri, Meşru ve Yasak Yargılarının Evrimsel Kökeni
Dilek Çelik

Panelin bu bölümünde ahlaki yargılarda bulunabilme yetisinin evrimsel kökenleri irdelenecektir. Evrimsel yaklaşımda, toplumsal yaşayışın gereği olan işbirliği, özgecilik gibi stratejik sosyal ilişki biçimleri evrimleşirken bir yandan da bu ilişki biçimlerini bozanları saptama ve cezalandırma eğilimi gibi adaptif değeri olan yetilerin evrimleştiği, ve bu yetilerin ahlaki yargılarda bulunabilme yetisinin temel taşlarını oluşturduğu savunulmaktadır. Suçluluk, minnettarlık, sempati, dayanışma, borçluluk gibi insanlara özgü ahlaki duyguların deneyimlenebilmesi, “zihin okuma” modülü denen yetinin evrimi sonucu ortaya çıkmış olan, olayları başkalarının perspektifinden değerlendirebilme ve duygusal özdeşim kurabilme kapasitesinin bir sonucudur. Evrimsel süreçte sembolik dil kullanımı, bireyler arası stratejik sosyal ilişki dinamiklerinde önemli farklar yaratarak ahlaki normların paylaşımını mümkün kılmıştır. Ayrıca Hauser tarafından ortaya atılmış olan “Evrensel Ahlaki Gramer” kavramı tanıtılarak bu konuyu destekler nitelikteki deneysel ve nöropsikolojik kanıtlar ortaya koyulacaktır. Son olarak din ve ahlak kavramları arasındaki ilişki ele alınarak dinin ahlaki yargı, muhakeme ve davranışlar üzerinde etkisi olup olmadığı literatürdeki gelişmeler ışığında tartışılacaktır.

4. Dinsel Düşüncenin Evrimsel Kökeni
Şule Güney

Dinsel düşünce ve davranış son yıllarda psikologlar, biyologlar ve antropologlar tarafından evrimsel perspektif üzerinden incelemeye tabi tutulmuştur. Bu incelemeler üzerinden yapılan tartışmalarda genel olarak iki hakim görüş bulunmaktadır. Bu görüşlerin ilkinde, bir sosyal fenomen olarak dinsel düşünce ve davranışın evrimsel süreç tarafından tasarımlanmış bir adaptasyon olduğu ve bu tasarımın insanların oluşturduğu gruplar içindeki işbirliğini ve sosyal bağlılığı geliştirmeye/güçlendirmeye hizmet ettiği savunulmaktadır (Wilson, 2002). Bir diğer deyişle, dinsel düşüncenin “grup seçilimi”nden ortaya çıktığı iddia edilmektedir. Diğer görüş ise dinsel düşünce ve davranışı, evrimsel sürecin ürünü olan insan zihninin temel yapısının bir “yan-ürün”ü olarak ele almamız gerektiğini öne sürer (Boyer, 2001; Atran, 2002). Bu görüşe göre, dinsel fenomeni anlayabilmemiz için ilgili görünen ve aslen başka amaçlar için evrimleşmiş diğer bilişsel mekanizmaları incelememiz gerekmektedir. Konuşmada Bering’den (2006) hareketle ruh, ölümsüzlük ve doğaüstü varlık gibi kavramların herkeste varolan zihin teorisi yetisinden nasıl kaynaklanmış olabileceği tartışılacak ve dinsel törenlerin amacı zihin teorisi temelinde açıklanacaktır.

16.04.2009

Etkinlikler




 
8-9 Mayıs 2010 tarihinde Bilim ve Ütopya Dergisi İzmir'de evrim kursu düzenlemiştir.



20-21 Şubat 2010 tarihlerinde Bilim ve Ütopya Dergisi İstanbul’da evrim kursu düzenlemiştir.



5-6 Aralık 2009, Bilim ve Ütopya dergisinin Ankara’da düzenlediği evrim kursunda "Bilim Felsefesi Açısından Akıllı Tasarım Düşüncesi" başlıklı konuşma.



19-20 Kasım 2009, Evrim ve Davranış Sempozyumu’nda "Bilim Felsefesi Açısından Akıllı Tasarım Düşüncesi" başlıklı konuşma.



12 Kasım 2009, BİLKOOP söyleşilerinde "Bilim Felsefesi Açısından Akıllı Tasarım Düşüncesi" başlıklı konuşma.



Evrim Panelleri:
İnsan sosyalliğinin evrimi: Dilin, ahlakın, ve dinsel düşüncenin evrimsel kökenleri

Biyoloji, psikoloji ve antropolojideki son çalışmalar ve fikirler ışığında insan sosyal hayatının üç önemli bileşeni olan dil, ahlak ve din konularına getirilen evrimsel açıklamaları tartışmaya açmayı amaçlayan bir dizi panel düzenledik. Bu panelleri, İstanbul Bilgi , Yeditepe ve Doğuş Üniversitesinde Darwin Yılı etkinlikleri içinde gerçekleştirdik. Aynı konu başlığında İstanbul Üniversitesinde düzenlenen Türk Psikoloji Kongresi kapsamında da bir panel yaptık.


24 Nisan 2009, Yeditepe Üniversitesi Evrim ve Felsefe Sempozyumu.



30 Mart 2009, Doğuş Üniversitesi Charles Darwin Haftası.