18–20 Eylül tarihlerinde gerçekleşen Evrim, İşbirliği ve Rasyonalite Konferansı (Evolution, Co-operation and Rationality Conference) Bristol Üniversitesi Felsefe Bölümü dahilindeki yeni bir projenin ilk önemli ürünüydü. “Evrim, İşbirliği ve Rasyonalite” adı altında oluşturulan bu yeni projede bir grup akademisyen, birkaç araştırmacı ve bir de doktora öğrencisi bulunuyor. Projenin genel amacı işbirliği, sosyal davranış ve grup-birey çatışması hakkında son yıllarda yapılan evrimsel biyoloji çalışmaları üzerine ne tür felsefi çıkarımlar yapılabileceğini tartışmak ve bu konu üzerine araştırma yapmak. Aynı motivasyondan yola çıkarak düzenlenen Evrim, İşbirliği ve Rasyonalite Konferansı ise projenin düzenlediği ilk konferanstı. Konferansta ağırlıklı olarak ekonomi, felsefe ve evrimsel biyoloji disiplinlerinden katılımcılar bulunuyordu. Davetli konuşmacılar yine bu disiplinlerden, genellikle kendi alanlarında önemli işlere imza atmış akademisyenlerden oluşuyordu.
Stuart West (University of Oxford) genel olarak akademisyenlerin evrimsel mekanizmalar (bireysel seçilim-grup seçilimi) hakkındaki yanlış yorumları ile yanlış varsayımlarından ve özel olarak insanlarda görülen işbirliği davranışının açıklanmasında kullanılan evrimsel yaklaşımın sorunlarından bahsettiği konuşmasıyla konferans salonundaki gerilimi biraz yükseltti. Peter Hammerstein ise (Humboldt University, Berlin), David Sloan Wilson’ın “Herkes için Evrim (Evolution for Everyone)” kitabı tadında, kolay anlaşılır ve eğlenceli konuşmasında evrim teorisinin “günlük hayat” durumlarını açıklamada ne kadar güçlü bir potansiyele sahip olduğundan söz ederek bu alana yabancı olan birçok katılımcının ilgisini çekmeyi başardı. Ken Binmore (University College London, University of Bristol) cinsiyetler arasındaki evrimsel farklılıkları oyun teorisi perspektifinden değerlendirirken, davranışsal ekonomi literatürünün en ünlü oyunlarından Ültimatom oyununun “mucidi” Werner Güth (Max Planck Institute of Economics) ekonomik teoriyi “dolaylı evrim” kavramı üzerinden tartıştı. Samir Okasha (Bristol University) felsefi analizler kullanarak rasyonel karar verme teorisi ve evrim teorisi arasındaki kavramsal paralelliği vurgularken, Brian Skyrms (University of California, Irvine) sinyalleme oyunlarındaki (signaling games) “kandırma” durumunun evrimsel tarihteki yerini, felsefedeki “bilgi” sorununa benzeterek açıklamaya çalıştı. Davetli konuşmacılar arasındaki tek psikolog olan Gerd Gigerenzer (Max Planck Institute for Human Development) karar vermede kullanılan basit kestirme yolların (simple heuristics) klasik normlara göre rasyonel olmasa da evrimsel açıdan adaptif olduğu konusunda bizleri ampirik verilerle ikna etmeye çalıştı.
Kongrenin adı tam anlamıyla içeriğini yansıtıyordu fakat kongreye davetli konuşmacı, araştırmacı ve dinleyici olarak katılan herkesin ortak ilgi alanı aslında “rasyonalite” idi. Çok farklı disiplinlerden gelen ve uzmanlaşma alanı birbirinden farklı olan bu kişiler, yüzyıllardır süre gelen “rasyonellik nedir?” sorusunun cevabını oyun teorisi ve evrim teorisi gibi iki sağlam teorinin ortak paydasında bulmaya çalışıyor, matematiksel yöntemin gücünden yararlanıyor ve bunu yaparken de felsefeyi dışlamıyordu. Kısacası, cevabı çok kolay bulunamayacak olan bu sorunun ancak disiplinler arası bir yaklaşımla irdelenebileceğinin farkındaydı bu kongredeki herkes.
Kongrenin, daha doğrusu kongredeki birçok konuşmanın, bazı eksiklikleri de bulunmuyor değildi. Birçok disiplinler arası alanın sorunu olan şey burada da karşımıza çıkmaktaydı: Söz konusu disiplinler arasında tam anlamıyla bir bütünleşmenin sağlanamamış olması. Örneğin “işbirliği” konusuna oyun teorisyenlerinin fazlasıyla “ekonomist” açıdan yaklaşmaları, evrimsel biyologların katılımcıların birçoğunun bilmediği (ve pek çok durumda da bilmesine gerek olmadığı) biyolojik ayrıntılar üzerinde yoğunlaşıyor oluşu ve felsefecilerin argümanlarını diğer disiplinlerdeki insanların anlayabileceği düzeyde aktaramıyor oluşu birçok kişi için sorun teşkil etti. Bir psikolog olarak benim gördüğüm bir başka sorun ise konuşmaların neredeyse tamamına yakınının deneysel/ampirik çalışmalara yer vermiyor oluşuydu. Özellikle ekonomi teorileri ve evrim teorisi analizlerinin ağırlıklı olduğu konuşmalarda psikolojik ve beyinsel mekanizmalara hiç yer verilmemesi de ayrı bir problemdi.
Tabii ki bu sorunların projenin çok genç olmasından ve kongrenin ilk defa düzenleniyor oluşundan kaynaklanıyor olması son derece mümkün. Fakat kendini bu disiplinler arası alana adayacak gibi görünen birçok doktora öğrencisi ile genç araştırmacının bulunması ve bu kişilerin saygın bilim insanları tarafından destekleniyor olması da yeterine umut verici.
Bu proje hakkında daha fala bilgi almak için: http://www.bris.ac.uk/evolution-cooperation/
Şule Güney
0 yorum:
Yorum Gönder