2009 yılı dünyada birçok bilim çevresinde Darwin yılı olarak kabul ediliyor. Bundan 150 yıl önce Charles Darwin’in ortaya attığı doğal seçilime dayalı evrim teorisi bugün biyolojik bilimlerin temel taşı konumunda. Buna rağmen teorinin bilim dünyası dışında anlaşılması ve benimsenmesiyle ilgili sıkıntılar devam ediyor.
Bilimsel teoriler 1) bilineni açıklama potansiyellerine, 2) henüz bilinmeyeni tahmin etme ve dolayısıyla yeni araştırmalara öncülük etme potansiyellerine ve 3) yararlı uygulamalara yol açma potansiyellerine bakılarak kabul edilirler veya reddedilirler. Canlı türlerinin kökenini, inanılmaz çeşitliliğini ve çevreye hayranlık uyandırıcı uyumlarını en iyi açıklayan bilimsel teori evrim teorisi. Dünyanın en saygın üniversitelerindeki ve diğer bilim kurumlarındaki binlerce araştırmacı evrim teorisini temel alan araştırmalar yapıyorlar ve bunlar düzenli olarak dünyanın en saygın bilim dergilerinde yayınlanıyor. Ayrıca evrim teorisinin uygulama alanları arasında biyolojik çeşitliliğin korunması, tarım ve hayvancılıkta daha iyi soyların yetiştirilmesi, tıpta hastalık kökenlerinin araştırılması ve antibiyotiklere dirençli mikropların üremesinin önlenmesi yer alıyor. Kısacası evrim teorisi bilim dünyasının ölçütlerine göre son derece başarılı bir teori.
Öyleyse teorinin benimsenmesiyle ilgili sıkıntıların sebebi ne? Başka sebeplerin yanında önemli sebepler olarak bilgisizlik ve yanlış bilgilendirmeye maruz kalma gösterilebilir. Bu durumda bilim adamlarının, eğitimcilerin ve kendi kendini eğitmek isteyenlerin dikkat etmesi gereken birkaç nokta var.
Birincisi, güvenilir bilgiye ulaşabilmek ve o bilgilerden doğru sonuçlara varabilmek. İçinde yaşadığımız bilgi çağında her türlü bilgiye ve düşünceye ulaşmak çok kolay. Fakat bundan daha önemlisi karşılaşılan bilgiye eleştirel bir gözle yaklaşabilmek. Evrim teorisiyle ilgili bir iddiayla karşılaşıldığında “bunun dayanağı nedir” diye sormak, dayanak olarak gösterilen kaynağın güvenilirliğini belirleyebilmek ve kaynağın iddiayı gerçekten destekleyip desteklemediğini saptayabilmek mutlaka edinilmesi gereken eleştirel düşünce becerileri.
İkincisi, bilimsel sürecin nasıl işlediğini anlamak ve anlatmak. Evrimle ilgili verileri bilmek yeterli değil. Veriler bir teoriyi nasıl destekler, bir teori nasıl üretilir, hangi şartlarda kabul edilir gibi soruların cevaplarını da bilmek ve anlatmak gerekir. Mesela modern bilim anlayışının temelinde yer alan şu iki prensip hala yeterince anlaşılmış değil: 1) Bilimsel teoriler tahmin veya spekülasyondan ibaret değildir, ama kesin olarak ispat da edilemezler ve 2) teorilerin test edilmesinde kullanılan tek bir geçerli bilimsel yöntem yoktur; çok çeşitli yöntemler ve akıl yürütme süreçleri kullanılır.
Üçüncüsü, bu gibi konularda toplumsal katılımlı rasyonel tartışma ortamları oluşmasını sağlamak. Bilim adamlarının toplumu bilgilendirdiği, eleştirilere cevap verdiği, farklı fikirlere söz hakkı tanıdığı yazılı ve sözlü tartışma ortamları toplumun modern bilimi anlaması ve benimsemesi açısından çok önemli. Bilim adamlarının pek alışık olmadıkları bu role artık soyunmaları gerekiyor.
Sonuç olarak tartışma sadece evrim teorisi için değil. Aynı zamanda toplumsal politikaların toplumsal uzlaşmadan hareketle ve bilimin verilerinden yararlanarak belirlendiği bir gelecek için. Ve bu amaç için bilim adamlarına, eğitimcilere ve toplumun diğer bireylerine yukarıda sayılan görevler düşüyor.
*21/08/09 da Dr. Hasan Bahçekapılı imzası ile Habertürk Gazetesi'nde yayımlandı.
*21/08/09 da Dr. Hasan Bahçekapılı imzası ile Habertürk Gazetesi'nde yayımlandı.
0 yorum:
Yorum Gönder