6.05.2010

Evrimsel Psikolojiye Giriş: Temel Kavramlar, Bulgular, Tartışmalar

 
Bu yazı Bilim ve Ütopya, Mayıs 2010 sayısında Hasan G. Bahçekapılı imzasıyla yayımlandı.

Evrimsel psikoloji geniş anlamıyla psikolojik konulara evrimsel açıdan yaklaşan, yani zihinsel ve davranışsal süreçlerin evrimsel kökenini araştıran her türlü disipline verilebilecek isim. Dar anlamıyla evrimsel psikoloji ise evrimsel biyolojideki adaptasyoncu yaklaşımı psikolojik konulara taşıyan ve psikolojik mekanizmalarla ilgili bazı ek varsayımlar yapan özel bir disiplinin adı. Özellikle son 20 yılda psikolojiye evrimsel yaklaşımın popülerleşmesine sebep olan dar anlamıyla evrimsel psikoloji olduğu için bu yazıda tanıtılacak olan bu özel disiplin olacak. Bu disiplinin önemli temsilcileri arasında birçok adaptasyondan oluşan modüler zihin anlayışının teorik temellerini ortaya koyan John Tooby ve Leda Cosmides’i, erkek ve kadınların eş seçimi kriterlerini inceleyen David Buss’ı, aile içi ilişkiler ve şiddet konusunda araştırma yapan Martin Daly ve Margo Wilson’ı ve psikolinguist Steven Pinker’ı sayabiliriz.

Tarihsel gelişim

Bütün modern evrimsel yaklaşımlar gibi evrimsel psikolojinin de çıkış noktası Charles Darwin’in doğal ve eşeysel seçilime dayalı evrim teorisi. Bunun yanında evrimsel biyolojide özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan teorik gelişmeler de evrimsel psikolojinin gelişimine zemin hazırladı. Bu gelişmelerin arasında William Hamilton’ın kapsayıcı uyumluluk (inclusive fitness) ve akraba seçilimi (kin selection) fikrini, George Williams’ın grup seçilimi fikrinin gerilemesine sebep olan ve adaptasyonların saptanma kriterlerini belirleyen kitaplarını, Robert Trivers’ın karşılıklı özgecilik (reciprocal altruism), ebeveyn yatırımı (parental investment) ve ebeveyn-yavru çatışması (parent-offspring conflict) teorilerini, ve John Maynard-Smith’in ekonomiden evrimsel biyolojiye taşıdığı oyun teorisini ve evrimsel açıdan dengeli strateji (evolutionarily stable strategy) kavramını sayabiliriz. Ayrıca yeni bir fikir içermese de Edward Wilson’ın sosyal davranışın evrimsel temelleriyle ilgili devasa bir sentez olan Sociobiology kitabının ve Richard Dawkins’in bütün bu fikirleri popülerleştirip yeni bir bakış açısıyla sunduğu The Selfish Gene kitabının da evrimsel psikolojinin gelişimini etkilediği söylenebilir.

Temel kavramlar

Bir araştırma programı olarak evrimsel psikolojinin temel amacı evrimsel sürecin ürünü olan ve davranışı yönlendiren psikolojik mekanizmaları saptamak. Psikolojik mekanizma denince kastedilen dil edinme becerisi, yılan korkusunu öğrenme eğilimi, akrabaları tanıma becerisi, karşı cinsin bazı özelliklerini çekici bulma eğilimi, başkalarının duygularını ve niyetlerini tahmin edebilme yeteneği gibi zihinsel kapasiteler. Evrimsel psikologlar bu psikolojik mekanizmaların çoğunun geçmişte hayatta kalmayla ve üremeyle ilgili sorunların çözümünü sağlamış adaptasyonlar olduğu varsayımından hareket ediyorlar.

Diğer bir varsayım zihnin bu türden birçok özelleşmiş psikolojik adaptasyondan oluşuyor olması. Evrimsel psikologlara göre insanlarda evrimleştikleri çevre şartlarında karşılaştıkları birçok farklı adaptif problemin çözümüne yönelik farklı adaptasyonlar ortaya çıktı. Bu yüzden zihin genel problem çözümüne yönelik tek bir mekanizmadan oluşmak yerine özel problemlerin çözümüne yönelik birçok farklı mekanizmadan oluşuyor olmalı. Bu görüş bilişsel bilimlerde “modüler zihin” denen görüşün bir uzantısı. Diğer bir ifadeyle, vücutta nasıl farklı işlevler göre farklı organlar varsa zihin de bu türden farklı adaptasyonlardan oluşuyor olmalı.

Evrimsel psikologların yaptığı kavramsal ayrımlardan biri de psikolojik (proximate) açıklama düzeyiyle evrimsel (ultimate) açıklama düzeyi arasında. Bunlardan birincisi mekanizmanın bilişsel ve beyinsel düzeyde nasıl çalıştığı sorusuyla ilgiliyken ikincisi neden var olduğu, neden evrimsel süreçte seçildiği sorusuyla ilgili. Mesela insanların afet durumlarında akrabalarını kayırma davranışı göstermelerinin arkasındaki psikolojik mekanizma duygusal yakınlık hissiyken bu davranışın evrimsel düzeydeki açıklaması genlerin devamını sağlaması olabilir. Evrimsel düzeydeki açıklama psikolojik düzeyde bir iddiada bulunmaz. Dolayısıyla bu davranışın genlerin devamını sağlamaya yönelik olduğunu söylemek insanların bilinçli veya bilinçsiz olarak böyle bir motivasyona sahip oldukları anlamına gelmez. Tatmin edici bir evrimsel psikolojik teori iki düzeydeki soruya da cevap verebilmelidir.

Evrimsel sürecin ürünleri: Adaptasyonlar, yan ürünler, rastgele ürünler

Evrimsel biyolojideki adaptasyoncu geleneğe göre evrimsel sürecin üç ayrı ürünü vardır. Biyolojik bir özellik ya doğal seçimin doğrudan ürünü olan bir adaptasyondur, ya bir adaptasyonun yan ürünüdür, ya da rastgele ortaya çıkmış bir üründür. Bunlara şöyle bir basit biyolojik örnek verebiliriz: Göbek bağı embriyon ile plasenta arasındaki kimyasal madde alış verişini sağlayan ve bunu sağladığı için evrimsel süreç içinde seçilmiş bir adaptasyondur. Göbek deliği özel bir işlevi olmamasına rağmen göbek bağına sahip bütün türlerde görülen ve onun yan ürünü olan bir özelliktir. Göbek deliğinin özel şekli ise bireyden bireye değişen, evrimsel ve gelişimsel tarih içinde kazayla ortaya çıkmış olaylara dayanan ve özel bir açıklaması verilemeyecek olan rastgele bir özelliktir. Bu üçlü ayrıma verilebilecek basit bir psikolojik örnek yılan korkusu olabilir. Yılan korkusu geçmişte hayatta kalma şansını arttırdığı için seçilmiş bir adaptasyondur. Yılana benzer cisimlerden (mesela kıvrılarak hareket eden bir hortumdan) korkmak ise o adaptasyonun herhangi bir yararı olmayan bir yan ürünüdür. Güneş ışığından korkmak ise türün üyelerinin çok küçük bir kısmında görülen, herhangi bir adaptasyonla ilişkili olmayan bir rastgele üründür.

Bir özelliğin adaptasyon olduğunun iddia edilmesi her zaman sorunlu olmuştur. George Williams’dan sonra kabul edilen kriterlere göre bir özelliğe adaptasyon diyebilmemiz için her şeyden önce genetik bir temelinin olduğunun ya doğrudan ya da dolaylı olarak gösterilmesi gerekir. Diğer bir kritere göre adaptasyonlar (belli bir cinse özgü olanlar hariç) genellikle türün bütün üyelerinde vardır. Adaptasyonların doğuştan var olması gerekmez ama gelişim sürecinde tutarlı olarak ortaya çıkarlar. Son olarak adaptasyonlar bir işlev için özel olarak tasarlanmış izlenimi verirler: Genellikle karmaşık yapıları vardır ve bir problemi etkili, ekonomik ve tutarlı bir şekilde çözerler.

Kriterler belirlenmiş olsa da bu kriterlerle ilgili verilerde önemli eksiklikler olduğu için birçok psikolojik mekanizmanın adaptasyon olup olmadığıyla ilgili tartışmalar sürmektedir. Bu tartışmaların en ünlülerinden biri dille ilgili olandır. Yaklaşık 20 yıldır psikolog Steven Pinker ve dilbilimci Ray Jackendoff gibi araştırmacılar dilin insanın ihtiyaç duyduğu türden etkili iletişimi sağlayan bir adaptasyon olduğunu savunurken dilbilimci Noam Chomsky ve psikolog Marc Hauser dilin daha temel bilişsel kapasitelerin bir yan ürünü olduğunu savunmaktadır.

Adaptasyon örnekleri

Teorik argümanlara ve ampirik bulgulara dayanılarak adaptasyon olduğu iddia edilmiş psikolojik mekanizmalara iki örnek verelim. Biri erkekte görülen romantik kıskançlık türü.  Evrimsel başarı (fitness) açısından bir organizmanın başına gelebilecek en kötü şey yavru edinememek ve bilmeden başkasının yavrusuna yatırım yapmaktır. Özellikle döllenmenin dişinin vücudu içinde gerçekleştiği türlerde yavrunun babalığı konusundaki belirsizlik erkek için çözülmesi gereken bir adaptif sorundur. Bu yüzden bazı evrimsel psikologlara göre insanlarda erkek cinsinde eşin veya partnerin cinsel sadakatsizliğini saptamaya ve önlemeye yönelik bir mekanizma adaptasyon olarak ortaya çıkmıştır. Bu mekanizma tetiklendiğinde kıskançlık gibi duygular ve şiddet eğilimi gibi davranışlar üreterek eşin sadakatsizliğini önlemeye çalışır. Erkeklerin genellikle cinsel aldatmadan, kadınlarınsa daha çok duygusal aldatmadan rahatsız olması erkeğe özgü bu mekanizmanın varlığına destek olarak sunulmuştur.

İkinci bir adaptasyon örneği fikri teoriye dayalı akıl yürütmeden değil doğrudan bir günlük hayat gözleminden kaynaklanmıştır. Hamile kadınların özellikle hamileliğin ilk dönemlerinde sık sık midelerinin bulandığı ve bazı yiyeceklere karşı aşırı hassasiyet geliştirdikleri öteden beri bilinir. Bu durum genellikle hamilelik sırasında salgılanan hormonların istenmeyen yan etkisi olarak yorumlanmıştır. Fakat bazı evrimsel psikologlara göre bu durum aslında anneyi embriyona zarar verebilecek bazı yiyecekleri yemekten alıkoymaya yönelik, yeme davranışıyla ilgili bir adaptasyondur.  Ayrıntıya girmeden özetlemek gerekirse, özel olarak embriyona zarar verebilecek yiyeceklere karşı bir hassasiyet oluşması, özel olarak embriyonun hayati organlarının gelişmekte olduğu dönemde bu hassasiyetin şiddetli olması, bu hassasiyetin incelenen bütün kültürlerde görülmesi, ve hassasiyetin daha şiddetli görüldüğü kadınlarda hamilelik başarısının daha yüksek olması bu adaptasyoncu teze destek sağlayan bulgular olarak sunulmuştur.

Evrimsel psikolojide analiz düzeyleri

Evrimsel psikolojideki teoriler, hipotezler ve tahminler arasındaki hiyerarşik ilişkilerle ilgili şöyle bir örnek verebiliriz: En temeldeki teori doğal seçilim yoluyla evrim teorisidir. Daha üst düzey teoriler bu teoriyle uyumlu olmak zorundadır ama doğrudan o teorinin bir sonucu değildir. Mesela Trivers’ın ebeveyn yatırımı teorisi böyle bir teoridir. Evrim teorisinin üstüne bazı ek varsayımlar yaparak ebeveyn yatırımı teorisini elde ederiz. Ebeveyn yatırımı teorisinin yanlış çıkması evrim teorisinin de yanlış olduğu anlamına gelmez. Ebeveyn yatırımı teorisinden de daha özel hipotezler türetilebilir. İkisi arasındaki ilişki gene aynıdır: Hipotez teoriyle uyumlu olmak zorundadır ama onun zorunlu bir sonucu değildir. Bu tür bir hipoteze örnek olarak kadınların eş seçimi sırasında kaynak aktarımı yapabilecek erkekleri tercih ettiği hipotezini verebiliriz. Son olarak hipotezden de doğrudan gözlem yoluyla test edilebilecek tahminler türetilebilir. Bu tür bir tahmin örneği kadınların toplumdaki yüksek statülü erkekleri çekici bulacağı tahminidir. Tahminin doğru çıkması hipotezi dolaylı olarak destekler. Hipotezin desteklenmesi de gene dolaylı olarak teoriye güvenimizi arttırır. Yukarıda saydığımız ilişkileri şematik olarak şöyle ifade edebiliriz:

Genel evrim teorisi (doğal seçilim yoluyla evrim)
  à Ebeveyn yatırımı teorisi
    à Kadınların kaynak aktarımı yapabilecek erkekleri tercih ettiği hipotezi
      à Kadınların yüksek statülü erkekleri çekici bulacağı tahmini

Psikolojik mekanizmaların işleyişi

Psikolojik mekanizmaları çevresel etkiler tetikler. Bu mekanizmalar bilgi işleyen birimler olarak düşünülebilir. Her mekanizma ayrı bir problemin çözümüyle ilgili olduğu için değişik çevresel etkiler değişik mekanizmaları harekete geçirir. Bu mekanizmaların “Eğer à Öyleyse” şeklindeki karar verme kurallarına göre çalıştıkları söylenebilir. Yani mekanizmalar refleksler gibi her etkiye tek bir sabit tepki verecek şekilde çalışmazlar. Ortam şartlarına duyarlıdırlar. Mesela yılan korkusunun harekete geçmesi zorunlu olarak tek bir davranışa yol açmaz. Ortama göre kaçma, saldırma veya sessiz kalma davranışlarına yol açabilir. Bunların her biri yerine göre adaptif olabilir. Evrimsel psikologlara göre bu türden mekanizmaların sayısının fazla olması bu mekanizmaların tepkilerinin arasındaki olası uyumsuzlukları giderme zorunluluğuna yol açar ve bu da davranışta daha büyük bir esnekliği sağlar. Yani bu mekanizmaları bir tür içgüdü diye düşünürsek insanlar diğer hayvanlara göre daha az içgüdüye değil tam tersine daha çok içgüdüye sahip oldukları için çevresel ve sosyal şartlara daha kolay uyum sağlama becerisine sahiptirler.

Çevrenin, öğrenmenin ve kültürün rolü

Bazı eleştirmenlerin iddiasının aksine evrimsel psikoloji davranışın ortaya çıkmasında çevrenin rolünü yadsımaz. Çevrenin davranış üzerinde üç ayrı düzeyde vazgeçilmez bir etkisi vardır. Çevre ilk olarak evrimsel tarihte adaptasyonların oluşmasını sağlayan seçici faktördür. Aynı zamanda bireyin gelişim sürecinde adaptasyonun normal gelişimini sağlayan girdileri sağlar. Son olarak, adaptasyonu “şimdi ve burada” harekete geçiren girdiler de çevreden gelir.

Doğuştan gelen adaptasyonların önemini vurguladığı için evrimsel psikolojide öğrenme kavramı da zaman zaman tartışmalara neden olur. Bu konudaki en tutarlı görüş insandaki birçok davranışın doğuştan gelmeyip öğrenme sonucunda ortaya çıktığı, ama öğrenmeyi sağlayan şeyin evrimleşmiş psikolojik mekanizmalar olduğudur. Mesela yılan korkusu doğuştan gelmez. Öğrenme sonucunda ortaya çıkar. Ama evrimsel psikologlara göre yılan korkusunu kolayca öğrenmeyi sağlayan (ve bazı durumlarda patolojik davranışa yol açabilen) özel bir psikolojik mekanizma vardır. Dolaysıyla şu veya bu davranışın evrimin mi yoksa öğrenmenin mi ürünü olduğu sorusu anlamlı bir soru değildir. Cevap her zaman ikisinin de vazgeçilmez bir rolü olduğudur. Bu bakımdan evrimsel psikoloji davranış konusunda gerçek anlamda etkileşimci bir görüşü savunur.

Son olarak, davranışın ortaya çıkmasında çevresel etki önemli olduğundan evrimsel psikoloji kültürel farklılıklara da önem verir. Bunu şöyle bir örnekle açıklayabiliriz: Erkek için prestij sahibi olmak önemlidir zira bu, kadınların eş seçiminde dikkate aldıkları kriterlerden biridir. Bu yüzden erkeklerde muhtemelen prestij sahibi olmaya yönelik bir psikolojik mekanizma vardır. Ama prestij kriterleri kültürden kültüre farklılık gösterir ve dolayısıyla herkes kendi kültürünün özel prestij kriterlerini öğrenmek zorundadır. Buna bağlı olarak prestij elde etmek için gereken davranışlar da kültürden kültüre değişir. Buradan görülebileceği gibi evrimsel ve kültürel açıklamalar birbiriyle çatışan açıklamalar olmak zorunda değildir. Tam tersine, birbirini tamamlayıcı açıklamalar olabilirler.

Sonuç

Evrimsel yaklaşım psikolojinin ve diğer davranış bilimlerinin bütün alt alanlarını ortak bir teorik temelde bir araya getirme ve bütünsel bir paradigma oluşturma potansiyeline sahip bir yaklaşımdır. Bu yaklaşımın son yıllardaki en popüler şekli dar anlamıyla evrimsel psikoloji denen ve bu yazıda tanıtılan akımdır. Evrimsel psikolojinin bazı teorik varsayımları ve adaptasyonlarla ilgili bazı ampirik iddiaları zaman zaman eleştiriye uğramaktadır. Bu eleştirilerin bazan sertleşmesinde evrimsel psikologların ara sıra takındıkları dogmatik tavrın da rolü olduğunu kabul etmek gerekir. Fakat evrimsel psikoloji kendi meşruiyetini savunma aşamasını geçip diğer evrimsel yaklaşımlarla verimli işbirliğine girmeye başladığında hem ampirik bilginin gelişmesi hem de alanlar arasında teorik bütünleşmenin oluşması daha hızlı bir şekilde gerçekleşebilecektir.

Kaynaklar

Confer, J. C., Easton, J. A., Fleischman, D. S., Goetz, C. D., Lewis, D. M. G., Perilloux, C., & Buss, D. M. (2010). Evolutionary psychology: Controversies, questions, prospects, and limitations. American Psychologist, 65, 110-126.

Evans, D., & Zarate, O. (2004). Evrimsel psikolojiye giriş (Çeviren: Hakan Çetinkaya). Ankara: Türk Psikologlar Derneği.

0 yorum:

Yorum Gönder